Karadeniz Bölgesi’nde, istilacı böcek türleri kaynaklı hasarın yanı sıra küresel iklim değişikliğinin etkileri, fındık tarımını olumsuz etkiledi. 2022’de 765 bin 287 ton olarak belirlenen fındık rekoltesi, 2023’te 717 bin 931 tona geriledi.
Ulusal Fındık Konseyi (UFK) Yönetim Kurulu Üyesi Sebahattin Arslantürk, “Son 3 yıldır iklim değişikliğine bağlı ciddi oranda rekolte kaybı olduğunu çok net. Son 30 yılın en sıcak kışını yaşıyoruz; böyle sürerse fındık üretimimiz yüzde 50 oranında azalabilir” dedi.
‘Türkiye’nin fındık ambarı’ Karadeniz Bölgesi’nde, küresel iklim değişikliği kaynaklı kuraklık ve hava sıcaklıklarındaki ani değişimler, fındık tarımını olumsuz etkiliyor.
Baharda gündüz sıcaklarının ani yükselmesi sonucu aldanıp, çiçek açan ağaçlar, gece sıcaklıkların düşük seyretmesiyle dona maruz kalıyor. Zararlı istilacı böcek türlerinin tehdidi altında da olan fındıkta, son yıllarda ciddi rekolte kayıpları yaşanıyor.
2022’de 765 bin 287 ton olarak belirlenen fındık rekoltesinin, 2023’te 717 bin 931 tona geriledi. Bölgede son 30 yılın en sıcak kış mevsiminin yaşandığını belirten uzmanlar, olumsuzlukların sürmesi halinde fındık üretiminde ciddi azalmalar yaşanabileceğine dikkati çekip, üreticilerin modern tarıma yönlenmesini öneriyor.
‘ZARAR 500 MİLYON DOLARA ÇIKACAK’
UFK Yönetim Kurulu Üyesi Sebahattin Arslantürk, ‘Drakula’ olarak bilinen ‘Turunçgil Uzun Antenli Teke Böceği’ ve ‘kahverengi kokarca’ istilasının artacağını öngördüklerini belirterek, “Son yıllarda istilacı türlerin verdiği zararlardan ötürü fındıkta ciddi bir rekolte kaybı var. Bu zararlar artmaya da başladı. İstilacı türlerin verdiği zararlar her yıl yüzde 10 civarında olurken bu zararın önümüzdeki yıllarda artarak 500 milyon dolara kadar çıkacağını öngörüyoruz. Bu anlamda üretimde her geçen yıl daha fazla şekilde yaşadığımız kayıp ihracat gelirlerimizi de doğal olarak azaltacaktır” diye konuştu.
İklim değişikliğinin fındık üretiminde olumsuz etkilerini anlatan Arslantürk şöyle devam etti:
“2023 yılı fındık üretim miktarı 600 bin ton civarında idi. Bu da son yılların en düşük üretim miktarı. 2024 mahsul yılını da iklim açısından incelediğimizde maalesef bu yıl son 30 yılın en sıcak kışını yaşıyoruz. Elimizde bölgemizin iklim koşullarına ilişkin 30 yıllık bir veri var ve bu verilerden yola çıkıldığında son 3 yıldan beri iklim değişikliğine bağlı ciddi oranda bir rekolte kaybı olduğunu net olarak görebiliyoruz. Geçen yıl bunu çok daha belirgin bir şekilde yaşamış olduk. Bunun da ürüne olumsuz bir yansıması olacağını düşünüyoruz.”
‘FINDIK ÜRETİMİ YÜZDE 50 ORANINDA AZALABİLİR’
Modern tarım uygulamaları ve damla sulama sistemlerine geçilmesi gerektiğini de söyleyen Arslantürk, “Acil önlem alınması gerekiyor. Zaten yaşlı olan fındık bahçelerinin yenilenmesi gerekiyor. Bu önlemler kapsamında yaşlı bahçelerin iklim koşullarına uygun türler seçilerek kanun doğrultusunda her yıl belli bir oranda yenilenmesi gerekiyor. Bunun bir an önce yapılması lazım” dedi.
Aslantürk, sözlerini şöyle tamamlandı:
“Sıcaklıklar arttığı için de toprağı soğutmak adına artık damla sulama sistemlerine geçmemiz gerekiyor. Modern tarım uygulamalarını yapmamız lazım ki sürdürülebilir üretimi sağlayıp, 5 milyar dolarlık ihracat hedefimize kısa zamanda ulaşabilelim.
İklim değişikliğinin etkileri her geçen yıl hissedilir düzeyde kendini gösteriyor. Böyle devam ederse fındık üretimimiz yüzde 50 oranında azalabilir. Bu azalma da üreticinin alternatif tarım ürünlerine yönelmesine ve gelirlerimizin ciddi oranda azalmasına neden olacaktır.”